1.
Irak yöneticilerinin, silah denetçilerini Irak’a girmesi
hususunu kayıtsız şartsız kabul etmelerine rağmen Bush, Irak’a
saldırma yönündeki çalışmalarına hız vermektedir. Bunu da
kongrede bu yönde bir karar almak suretiyle Körfeze kuvvet yığarak,
dünya ve Amerikan kamuoyunu bu yönde etkilemeye çalışarak
yapmaktadır. Bu yönde harcanan yoğun çabalara ABD’nin şu anda
içinde bulunduğu dahili şartları da eklediğimizde, böyle bir
savaşın çıkacağı ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir.
2.
Hazırlıkları yapılan bu savaşın hedefi; Irak’ın işgal
edilerek Baas yönetiminin yıkılması, Irak’ın yeniden
şekillenmesi ve bu arada da bazı Irak yöneticilerinin yakalanıp
Devletlerarası Savaş Suçluları Mahkemesine sevk etmektir.
3.
Amerika Irak’ı işgal ettikten sonra onu “federatif” bir
şekilde birkaç parçaya bölecektir. Güneyde Şiilere ait bir
varlık, ortada Sünnilere (Araplara) ait bir varlık, kuzeyde de Kürtlere
ait bir varlık olmak üzere üç parçaya ayıracaktır. Ayrıca Türkmenlere’de
Kerkük bölgesinde bir şekilde özerklik verilebilir.
4.
Amerika kendi adına BM’lerin O bölgeye gelip yerleşene kadar,
uzun bir müddet Irak’ta işgalci olarak kalmayı planlamakta, seçim
yapılana kadar da işleri yürütecek geçici bir hükümet kurmayı
tasarlamaktadır.
Irak
bünyesinde oluşacak olan yeni oluşumlara ait sınırlar ve
anayasalar, merkezi hükümetin anayasası, yeni oluşumların
birbiriyle kuracakları ilişkilerin sınırları, yeni yönetimin
kurumlarının inşası ve İngiltere’nin nüfuzunu oradan
kökünden söküp atma gerçekleştikten sonra kendi nüfuzunu
yerleştirip uzun yıllar sürdürecek bir oluşumu sağlamaktır. Bütün
bu konularla ilgili icraatlar ve planlar önceden ortaya konulmuş
bulunmaktadır.
5.
Gerçek şu ki; Bush’un başlatacağı savaş ile ilgili
yaptığı hazırlık, BM’ler önünde açıkladığı altı
sebepten dolayı değildir. Bilakis bu hazırlıklar aşağıdaki
hususları gerçekleştirmek içindir. Bush’un söz konusu altı
sebebi gündeme getirmekteki maksadı, dünya kamuoyunu Irak’a
yapacağı saldırıya hazırlamaktır.
6.
Bush’un Irak’a yönelik siyaseti, aynı zamanda Amerikan
siyasetine stratejiler çizenlerin uzun yıllardan beri
belirledikleri planları da içine almaktadır. Nitekim belirlenen
en temel ve en eski strateji, “Körfez’e hakim olma
stratejisi”dir.
Bu
strateji, İngiltere Harwald Wilson hükümetinin Ocak 1968’de,
içerisinde Körfezin de yer aldığı Süveyş’in doğusundaki
kendine ait sömürgelerden çıkma kararını vermesinden sonra,
Başkan Nixon tarafından 1970’de belirlendi. Muhakkak ki; Nixon
ve ondan sonra gelen bütün Amerikan başkanlarının her birisi,
şartların müsaade ettiği kadar bu planının bir parçasını
uygulamak için emek sarf etmiştir. Böylece uzun bir süre kazanmıştır.
İşte 11 Eylül 2001 hadisesi, söz konusu stratejiyi uygulamak
için uygun şartları oğul Bush’a verdi. O da şimdi bunun için
harekete geçmiş durumdadır.
7.
Bir an önce savaşın başlatılması yönünde Bush’un heyecanlı
olması dikkatleri çekiyor. Bunun sebebi; 11 Eylül olayı sonrasında
içeride meydana gelen sıkıntıların (güvenliğin iyi
sağlanamadığına dair halk arasında uyanan kanaat, ortaya çıkan
kötü iktisadi durum, Cumhuriyetçi Partiye mensup oldukları
sayılan büyük sermaye sahipleri yüzünden meydana gelen
skandallar ve dev şirketlerin iflas etmesinin Bush hükümetine
verdiği zarar) bertaraf etmek içindir. Kaldı ki; Irak’ın
işgal edilip yöneticilerinin devredilmesi, Amerikan halkının çoğu
tarafından hoş görülmektedir. Ayrıca bu durum Cumhuriyetçi
Partiye yarayabilir ve gelen ara seçimler hususunda partiye katkı
sağlayabilir.
8.
Diğer taraftan Amerikalı siyasetçiler, öngörülen savaşın
Amerika’nın bölge ile ilgili siyasetine olumlu katkılar
sağlayacak sonuçlar doğuracağı yönünde birleşmektedirler.
Baba Bush’un 1991’de gerçekleştirdiği 2. Körfez savaşından
sonra ortaya çıkan yeni imkanlar, siyasetçileri böyle bir
kanaate yöneltmiştir. Bu savaş için onları güçlü propaganda
yürütmeye sevk eden şey budur.
|