Ana Sayfa YIL 13   SAYI 158   ZİLHİCCE 1423   ŞUBAT 2003 E-Mail

Daha Dün Hilafetin Merkezi Olan İstanbul, Bugünlerde Hain Yöneticilerin Merkezi Haline Getirildi

Hizb-ut TAHRİR

- BASIN AÇIKLAMASI -

 

23/01/2003 tarihinde İstanbul'da, ev sahipliğini Türkiye'nin yaptığı 6 ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya geldiği, Irak sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasına yönelik bir toplantı yapıldı. Toplantıda Mısır Arap Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti, Haşimi Ürdün Krallığı, Suudi Arabistan Krallığı, Suriye Arap Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti dışişleri bakanları yer aldı. Toplantı sonunda anlaşmaya varılan ortak bir deklarasyon kararı yayınlandı. Yayınlanan ortak deklarasyonda özetle şu kararlar alındı:

Irak’ın mevcut antlaşmalar ve anlaşmalara uygun olarak uluslararası tanınmış sınırlara saygı göstermesini istiyoruz. Irak üzerine düşen görev ve sorumlulukları içtenlikle yerine getirerek, Birleşmiş Milletler ve BM denetçileri ile tam bir işbirliği yapmalıdır. BM Güvenlik Konseyi, Irak konusunda karar merciidir. Ortadoğu'da kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge kurulmalıdır. Barışçı çözüm arayışlarında Güvenlik Konseyi’yle işbirliği yapmaya hazırız. İhtiyaç duyulması halinde gelecek toplantımızın Şam’da yapılmasında mutabık olduğumuzu duyururuz.

Bu deklarasyona baktığımız zaman, bu devletlerin ucuz yöneticilerinin kâfir Amerikalı dostlarını kızdıracak herhangi bir karar almadıklarını görürüz. Zaten toplantıya katılan devletlerin neredeyse tamamının Amerika eksenli siyaset izleyen devletler olduklarını bilmekteyiz. Dolayısıyla bu toplantıyı Amerika’nın direktifiyle gerçekleştirdiklerini anlamak zor değildir. Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın da yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin çabalarından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Bu yöneticilerin böyle bir toplantı düzenlemesi aslında gerçek mânâda Irak halkını düşündükleri için değil, bilakis kendi menfaatlerine bir zarar gelmemesi ve özellikle ülkelerindeki Müslümanların duygularını bastırmak içindir. Eğer gerçekten Irak’taki Müslüman halkı düşünmüş olsalardı, Iraklı Müslüman kardeşlerine yardım ederlerdi. Ayrıca barış toplantıları için bir araya gelmezlerdi. Aksine kâfir Amerika ve Batıya karşı Cihad ilan ederlerdi. Müslümanların aralarındaki sınırları kaldırıp birleşirler, devletlerini tek bir devlet, yöneticilerini tek bir yönetici, ordularını tek bir ordu haline getirilerdi. Kâfir Amerika’nın ve kâfir Batı’nın tüm üslerini, ordularını ve yatırımlarını topraklarından kökünden söküp atarlardı. Muhakkak ki, eğer bu zavallı ve aciz yöneticiler gerçek sahih devlet adamlarından olsalardı, o takdirde kâfir Amerika ve müttefiklerinin Iraklı Müslüman kardeşlerine herhangi bir müdahalede bulunmasına engel olurlardı. Onların değil, bilakis kardeşleri olan Müslümanların menfaatlerinin bekçisi ve hizmetçisi olurlardı.

Ey Müslümanlar!

Sizin de gördüğünüz gibi bu alçak ve zavallı yöneticiler sizin menfaatlerinizi görmezden gelirler. Çünkü bunlar efendileri olan kâfir Amerika’nın ve Batı’nın bekâsı için çalışır, onların menfaatlerinin koruyucusu ve gözeticisi olurlar.

Sizin lâyık olduğunuz hakiki yöneticileriniz ise; Raşidi Hilafet Devleti’ndeki yöneticilerdir.

O yöneticiler ki; sizlerin menfaatlerini kâfirlere pazarlamazlar. Tam aksine sizin menfaatlerinizi her şeyin üzerinde tutarlar.

O yöneticiler ki; kâfir Amerika ve müttefiklerinin Irak’a saldırmasına asla müsaade etmezler. Bilakis Amerika müslümanlara saldırmadan onlar Amerika’ya cihad ilan ederler.

Şüphesiz ki, Irak’a yönelik herhangi müdahaleye destek vermek veya bizzat katılmak, kesin olarak haramdır. Nitekim Rasulullah (sav) tek bir Müslüman’ın bile kanının Kâbe’nin taş taş yıkılmasından üstün tutmuştur.

Bu durumda tüm Müslüman kardeşlerimizi bizimle birlikte, Allah ve Resulü’nün emrini infaz eden, yüce İslam davetini tüm dünyaya taşıyacak olan Raşidi Hilafet Devleti’ni bir an önce kurmaya davet ediyoruz. Allah’ın Resulü (sav) şöyle buyurdu:

“Başınıza öyle yöneticiler gelecek ki onlara itaat ettiğinizde zillete düşeceksiniz, onlara isyan ettiğinizde ise sizi öldürecekler.”

H. 22 Zilkade 1423

Hizb-ut Tahrir

Türkiye Vilayeti

 M. 25 Ocak 2003

 

 

İstanbul’da toplantı;

Müslüman liderler aldatma ve ihanet için yeni bir standart (aynı görüş) ortaya koydu.

 

Irak’a BM’le işbirliği mesajının gönderildiği İstanbul konferansında Müslüman liderler, İslam’ın yasaklarını çiğnemiş olmakla birlikte Müslüman ümmete ihanet etmişlerdir.

Şimdi, Irak hususunda Amerika ve Avrupa arasında ciddi görüş farklılıkları ortaya çıkmasını da değerlendirerek komşu Müslüman ülkeler, Irak’a bir saldırıyı kesinlikle ret etmeleri ve desteklememeleri gerekmektedir.

Yani, global kıskaç ortasında Irak’a bir saldırıda Amerika stratejik, politik ve moralini kaybedecektir.

Onlar (toplantıya katılanlar), tek görüş halinde Irak’ı BM’le işbirliğine çağırmışlar. Ki; bu Amerikanın başa bela olmasını da içermektedir.

“Mecburiyet” ve “menfaat-çıkar” sloganları arkasına saklanan liderlerin gerçeği budur; Amerika’nın çıkarlarını korumak için Müslüman kıyımında iş birlikteliği yapmak. Müşerref’in Afgan trajedisinde takip ettiği gerekçelerde buna benzer tarzdaydı.

NATO ülkelerinin 17 Eylül 2001’de Amerika’ya yardım kararını aldığı tarihten önce Müşerref Amerikalılara çoktan her şeyi feda etmişti.

Oysaki; Rusya ve Çin Amerika’nın Afganistan’daki mevcudiyetini bir tehlike olarak nitelendirmektedir.

Müslümanları elleri-kolları bağlı ve silahsız bir halde emperyalist kafirlerin önüne atan bu Müslümanların hain liderlerinin gerçeği işte budur!

Müslümanların zayıf olmaları; küfür sistemleriyle yönetilmelerinden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı ordularımız, kaynaklarımız ve askerlerimiz küffara karşı değil (liderler tarafından) emperyalistlerin gösterdiği yöne doğru (yani bize karşı) kullanılmaktadır.

Ümmet Hilafeti ikame etmelidir. Böylelikle; ümmet birleşir, hain liderlerden kurtulur ve emperyalist saldırılara karşı korunabilir.

Hizb-ut Tahrir

Pakistan sözcüsü

25/1/2003

 

YIL 13  SAYI 158  ZİLHİCCE 1423  ŞUBAT 2003

Yukarı