Bir
şeyi kavramak için önce onu tarif etmek lazımdır. İnsan oradan
hareket edip detayları izah eder. Çünkü, tarif bir şeyin
temelidir, hakkında hüküm verilmiştir. Tarif onun aslını ve
mahiyetini anlatır. Buna dayanarak insan düşünür ve hareket
eder. Yanlış tarif yanlış düşünmeye sevk eder, ona göre de
insanın ameli ve davranışları hatalı ve çelişkili olur.
Misal
olarak, "laiklik İslamla bağdaşır" diyerek tarif
edilirse, Müslüman laikliği kabul edecektir. Oysa laiklik, dini
hayattan ayırmayı; İslam ise, Allah’a tam teslim olmayı
gerektirir. Başka ifade ile, İslam, dini hayatın temeli olarak
belirler. Çünkü, İslam insanın yaratıcısıyla, kendi zatıyla
ve diğer insanlarla olan ilişkilerini tanzim etmek için Hz.
Muhammed (sav)’e indirilen dindir. Müslüman, bu tarifi öğrenince
laikliği reddeder.
Başka
misal ise, demokrasi şura olarak veya seçim olarak
tarif edilirse Müslüman demokrasiyi kabul eder. Halbuki demokrasi
halkın hakimiyetidir. Başka ifade ile, halkın kendi kendini yönetmesidir.
Şura; İslam dairesinde mutlak şekilde yani bağlayıcılığı
olmaksızın görüş almaktır. Buna binaen Şurada halk ve
meclis üyeleri halifeyi bağlamayan çeşitli İslami görüşler
beyan ederler. Seçim ise; Allah’ın şeriatını uygulamak için
bir halife seçmektir ve yine de halifeye görüş vermek için veya
başka deyimle Şura yapmak için ümmetin temsilcilerini
seçmektir.
|