Ana Sayfa YIL 13   SAYI 152   C.EVVEL 1423   AĞUSTOS 2002 E-Mail

SİZ BUNLARDAN MISINIZ?

Hilafet Dergisi

“Bir kısım insanlar, müminlere: “Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!” dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve “Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!” dediler.” (Âl-i İmrân 173)

Bu ayet, cihad ve mücadele eden Müslümanlar hakkında inmiştir. Resulullah (sav) döneminde müminlerin tutumu böyle idi. Bu nedenle, Allah onlara yardım edip zafere ulaştırdı. Allah, onlara bu durumu ve onlar üzerine indirdiği rahmetini şu ayetle hatırlattı;

“Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi.” (Enfâl 26)

Bugün dava adamları yeryüzünün her tarafında eziyet görüyorlar. Terörizme karşı savaş adı altında Müslümanlara karşı birleştiler. Özbekistan’da Farhad Osmanov gibi bir çok dava adamı şehit edildi ve bir kısmı hala işkence altında inliyor. Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Azerbaycan, Çin, Türkiye, Suriye, Ürdün, Mısır ve başka memleketlerin hapishanelerinde, dava adamları çürütülmeye çalışılıyor. Bu insanların suçu ise, Rabbimiz Allah demeleri ve bu sözün gereğiyle amel etmeleridir.

“Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin, derler. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.” (Fussilet 30-32)

Yüce Allah, Meleklerini dünyada müminlerin kalplerine ümit ve sabır vermek, sebatlık ve dayanıklılık sağlamak üzere ve kafirlerin kalplerine korku salmak sureti ile müminlerin dostları olarak indirir. Bu kavrayışı şu ayetten çıkartıyoruz;

“Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; ben kafirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu.” (Enfâl 12)

Davasında sebatlık gösteren, zalimlere karşı çıkıp korkmadan hakkı söyleyen, hapishanelerde dayanan, eziyetlere ve idam cezalarına aldırış etmeyen dava adamları, ancak meleklerin verdikleri destekle bunlara göğüs gererler. Bu da meleklerin aracılığıyla gelen Yüce Allah’ın yardımıdır.

Sebatlık ve dayanıklılık göstermeyenler, eziyetten, hapsedilmekten ve idamdan korkanlar şeytanın tasallutu altında kalmışlardır. Allah’u Teala onlar hakkında şöyle buyuruyor;

“(Uhud'da) iki ordu karşılaştığı gün, sizi bırakıp gidenleri, sırf işledikleri bazı hatalar yüzünden şeytan (yerlerinden) kaydırmıştı. Yine de Allah onları affetti. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, halîmdir.” (Âl-i İmrân 155)

Sebatlık göstermeyen ve davadan vazgeçenlere bunu hatırlatıyoruz. Umulur ki, şeytanların tasallutu altında kalmasınlar. Sebatlık gösterenler ise dikkatli olup bu lanetli düşmanın tasallutu altına girmesinler. Nitekim Allah’u Teala bu hususta müminlere şöyle buyuruyor;

“İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” (Âl-i İmrân 175)

İşte şeytanın dostları Amerika, Avrupa, Rusya, Yahudi devleti ve İslam dünyasında bunların ajanları ve de kurdurdukları rejimleridir. Bunlardan ve eziyetlerden korkmamak gerekir. Gerçek mümin bunlardan korkmaz. Gerçek mümin, imanını kavrayıp, hatırlayan ve ona göre amel eden kimsedir. İnsanın iradesi dışında olan kaza ve kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğunu kavrayan ve buna iyice inanan kimsedir.

Ecel, Rızk ve zararın Allah’ın elinde olduğunu kesin olarak bilen kimsedir. Kafirler ecelimizi kısaltamazlar, ecelimiz bitince ölüm bize gelir. Onların ellerindeyken, bize işkence çektirirken, sehpaya çekerlerken bize isabet edecek olan ancak şehitliktir. Rızkı kesemezler, Allah bize ne kadar rızk takdir etmişse gelecektir. Onlar bu rızkın gelmesini engellerken az geldiğini zannederiz. Ama bu kesinlikle doğru değildir. Zarar gelecekse yinede gelir, ister onların eliyle, isterse bunların dışında. Öyleyse, niye dava adamında korku bulunsun! Gerçekten dava adamı Rabbim Allah’tır der ve bu söz üzerinde dosdoğru olur, kesinlikle korkmaz, yılmaz ve davadan vazgeçmez. Daha doğrusu, sebatlık ve cesaret gösterir, faaliyetini ve aktifliğini artırır.

Özbekistan’da gaddar Kerimov rejiminin ve işkenceci zebanilerinin pis elleriyle temiz kalpli mümin olan dava adamları yanında durmak, iki sene önce bu vahşi rejim tarafından şehit edilen Osmanov’u anmak ve hain rejim tarafından kaçırılıp hapse atılan onun dul eşine sahip çıkmak için Avrupa’nın değişik başkentlerindeki Özbekistan büyük elçilikleri önünde dikilip protesto etmek için Müslümanlar çağrıldı. Bir kısım Müslümanlar bu çağrıya icabet ettiler. Allah onlardan razı olsun. Umuyoruz ki, diğer Müslümanlar bu rejimleri değiştirip yerine Allah’ın hükmünü uygulayacak İslam Hilafet devletini tesis etme mücadelemize katılırlar ve en az yardım ederler. Bu zalim rejimlerden korkmamalarını temenni ederiz. Ölüm, zarar ve eziyetten çekinmemelerini umuyoruz. Böylece, Allah’ın rahmeti ve zaferi hepimizi kapsasın.

Bu ayeti hatırlayın;

“Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb 23)

Bizde Yüce Allah'ın zikrettiği şekildeki müminlerden olalım, hiç caymayalım ki, bu dava uğrunda bir kısmımız eceli bulacak şehit olacak, bir kısmımızda bu ecelin gelmesini şehit olmayı bekleyecek.

YIL 13  SAYI 152  C.EVVEL 1422  AĞUSTOS 2002

Yukarı